HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Yüksekdağ Kandil’e gidip gitmediklerinin ısrarla sorulduğunu ifade ederek, “Kandil'e gitmedik. Bunun ısrarla sorulması, aslında bir ihtiyacın dışa vurumu” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Ankara'daki HDP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yüksekdağ'ın konuşmasından satırbaşları... Kuzey Irak'ta gerçekleştirdiği görüşmeleri değerlendiren Yüksekdağ, HDP heyetinin Kandil'e çıktığı yönündeki haberlerin gerçek dışı olduğunu belirterek, "Israrlı bir şekilde soruluyor, Kandil'e gitmedik. Bunun ısrarla sorulması, aslında bir ihtiyacın dışa vurumu".dedi.   "KANDİL'LE SİYASİ KÖPRÜ KURMAMIZ LAZIM" Figen Yüksekdağ, konuşmasının devamında Kandil ile görüşmelerin gerçekleşmesi gerektiğini ve Kandil ile siyasi bir köprünün kurulması gerektiğini söyledi. Bir arada yaşama koşulları tüketiliyor. Türkiye'nin geleceği, bu iktidar hırsından gözü kararmışlara mı emanet edilecek? Federal Kürdistan Bölgesi'ndeki Süleymaniye ve Hewlêr'de, açılışı yapılan HDP temsilciliklerinin çalışma planını ele aldık. Türkiye, uzun bir dönemden bu yana barışını elde etmek için mücadele veriyor. Türkiye halkları barış istiyor. O tabelayı yapanlar, halklarımızı kendileri gibi sanıyor. (AK Parti'li Belediye Başkanı'nın "HDP'ye oy veren alçaktır" tabelası.) HDP'ye oy vermek hep cesaret istemiştir, hep yürek istemiştir. Bu memlekette çok da yürekli insan varmış, 7 Haziran'da gördük.   'BAYRAĞI ALET EDİYORLAR' Kandil'e gittiklerine dair çıkan haberle de cevap veren Yüksekdağ, Kandil'e gitmediklerini, oraya gitme koşullarının da bulunmadığını dile getirdi. Kandil'in sürekli bombardıman altında bulunduğunu söyleyen Yüksekdağ,  böyle bir süreçte siyasi bir görüşme için güvenlik koşullarının bulunmadığını kaydetti. Sermaye ve yandaş sendikaların aralarında bulunduğu 13 kuruluşun 'Bayrağını al da gel' yürüyüşünü de eleştiren Yüksekdağ, " Seçim sürecinde parti Genel Merkezimize saldırarak Türk bayrağına da saldırdılar. Biz bugün perşembe günü düzenlenecek yürüyüşün bayrağa sahip çıkma yürüyüşü değil, toplumu daha da ayrıştırma yürüyüşü olduğunu düşünüyoruz. O bayrağın kızıllığında Türk, Kürt, Apar, Çerkes, Laz bütün halkların kanı vardır. Bayrağın kutsal değerlerini ırkçılığa, şovenizme ve devlet terörüne alet ediyorlar" diye konuştu.