Veli Ağbaba, son dönemde adından sıkça söz ettiren ve siyasete yön veren isimlerden birisi. Cumhuriyet Halk Partisi Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili olan Ağbaba aynı zamanda Suudi Arabistanlı işadamı Yasin El Kadı'ya yönelik 'Küresel terörist' ifadeleri nedeniyle 'iftira' suçu işlediği gerekçesiyle hakkında fezleke hazırlanarak dokunulmazlığının kaldırılması istenen ilk milletvekili. Veli Ağbaba, 7 Haziran’da yapılacak olan Genel Seçimler öncesi gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Himmet Kaya’nın sorularını yanıtladı.
CHP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak agresif bir siyaset yaptığınızı görüyoruz. Kardeş Belediyeler projesi başta olmak üzere pek çok projeye imza atıyorsunuz. Bugüne kadar yaptığınız çalışmalardan ve projelerinizden söz eder misiniz?
En çok önemsediğimiz projelerin başında Kardeş Belediye Projesi geliyor. Koşulları iyi olan, daha büyük belediyelerle daha küçük, imkânı az olan belediyeleri kardeş yapıyoruz. Bu uygulama bizim sosyal demokrat anlayışımızdan kaynaklanıyor. Sosyal demokrasinin en önemli ilkelerinden birisi dayanışmadır. Dayanışmayı yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Gittiğimiz her yerde, seçilen CHP’liler mazeret üretmez iş yapar, diyoruz. Vatandaşa karşı hiç mazeretimiz yok. Biz iktidar değiliz, yapamıyoruz, diyemeyiz. Kazandığımız belediyelerde iktidar biziz, yapacağız demeli. En doğudaki Erzurum Çat’tan, en batıdaki Çanakkale Geyikli’ye kadar CHP’liler destan yazıyor. Kardeş Belediye uygulamasıyla abi belediyelerin iyi projelerini oraya götürüyoruz, hem de imkânlarını kullandırıyoruz. Bunların meyvelerini almaya başladık. Örneğin, Buca Belediyesi, Adıyaman Kesmetepe’de 15 bin metrekarelik bir alana parklar yaptı, parke taşlarıyla döşedi.. Didim Belediyemiz, Muş’un Sarıpınar ve Kırkköy Belediyesi’yle önemli şeyler yapıyor. Bu projemizi önemsiyoruz. Abi belediyeyi kardeş belediyenin mekânına götürüyoruz. Kadıköy Belediyemizi, Bingöl Yayladere ve Kiğı’ya götürdük. Ataşehir Belediyemizi Erzurum Çat’a götürdük; Arguvan ve Hekimhan’a götüreceğiz. CHP’li belediyelerde çok önemli işler yapılıyor. 8 Mayıs’tan beri Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısıyım. Türkiye’nin en başarılı belediyeleri CHP’li belediyeler. Halka dokunan, sosyal ve kültürel anlamda, en önemli işleri yapıyorlar. Bir kentin ekonomik, sosyal, kültürel anlamda nasıl geliştiğini gösteren çok örneklerimiz var. Maalesef, bazı yerlerde yaptığımız hizmetler gözükmüyor. Örneğin, Ataşehir bizim Türkiye’deki örnek belediyelerimizden birisi… Kurumsallaşmış, önemli bir belediyemiz. Ama Ataşehir’in ne yaptığını, örneğin Ümraniye bilmiyor. Yapılan işlerin duyurulması için çeşitli çalışmalarımız var. Maalesef iktidarın baskısı var. Bu baskıları da dayanışmayla aşmaya çalışıyoruz.
Ana muhalefet partisi durumunda olan CHP’nin, çalışmalarının, projelerinin halkın ilgisini çekeceğine, CHP’yi iktidar yapacağına inanıyor musunuz?
Birbirimizin olumlu yönlerini göremiyoruz. Bardağın boş tarafını görüyoruz. Ataşehir Belediyesi burada 5 yılda destan yazmış. Türkiye’nin en önemli projelerini yapmış. Ama bizim arkadaşlarımız, yapılmayanları görüyor. Önce yaptıklarımızı göreceğiz. Tabanımızın bu negatiflikten sıyrılması gerekiyor. Türkiye’nin her yanında CHP’liler destan yazıyor. Bunu kendi örgütümüze, tabanımıza anlatmamız lazım. CHP’li milletvekilleri nerede hak mağduriyeti varsa oradalar. Pozantı’daki tecavüz rezaletini ortaya çıkaran CHP, Tortum’da Leyla’nın başını omzuna koyup ağladığı milletvekili CHP’li, Gezi’de en ön saflarda CHP’liler var. Deniz Feneri’ni ortaya çıkaran CHP’liler... Türkiye’de nerede bir mağduriyet, haksızlık varsa CHP orada. Kobani’de, Ezidilerin yanında, Kerkük Türkmenlerinin yanında CHP var. CHP, hem Başbağlar’daki, hem Sivas’taki, hem de Uludere’deki -Roboski’deki- acıyı yaşayan, oraya gidebilen tek partidir. Bizim dışımızda bir siyasi parti yok ki üçüne gidebilsin. Biz böyle bir partiyiz. Genel Başkanımız, milletvekillerimiz ve örgütümüzle birlikte çok önemli işlere imza attık. Türkiye’de hala demokrasi ayaklar altına alınmadıysa CHP’nin sayesindedir.
“NİHAİ HEDEF PADİŞAHLIĞI GETİRMEK”
Şu andaki cumhurbaşkanı ta 1800’lü yıllardaki Gülhane-i Hattı Hümayunu ve Tanzimat Fermanı ile batıya açılma çalışmalarını hedef almış. Onun amacı bu. Osmanlıca, külliye tartışmalarının temel sebebi de bu. Bakın, nihai hedefini ben size söyleyeyim. Nihai hedefi, Arapçayı resmi dil yapmak ve padişahlığı getirmek. Hilafeti getirmek, temel hedefi bu… Biz de kendi içimizde milletvekilinin gömleğini beğenmiyoruz. Bu anlayışla bakmak lazım. Bu seçim parlamenter demokrasinin son seçimi olacak. Herkesin dikkatli olması gerekiyor. Hepimizin sorumluluğu var; Genel Başkanımızın, milletvekillerimizin sorumluluğu var, ama insanlarımızın da sorumluluğu var. Bir insanı sürekli döverek başarı elde edemeyiz. Bir partinin negatifliğini görerek başarı elde edemeyiz. Hep beraber CHP’nin başarısı için uğraşmak gerekiyor. Bu sadece CHP’nin değil Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşaması için önemli bir şey. Bizim şu anki iktidar Müslüman Kardeşler, İhvan kafası… Bugün Türkiye’de IŞİD bu kadar güçlüyse bu iktidarın sayesinde. Gittiğimiz her yerde bunu görüyoruz. Ve maalesef, kendi tabanımız, seçmenlerimiz içersinde birbirimizi dövmekten başka bir iş yapmıyoruz. İktidarın yaptıklarını görmek, izlemek lazım. İktidarın hedefi 1923’de kurulan cumhuriyet değil, iktidarın hedefi ta 1800’lü yıllarda batıya ulaşma çabası dediğimiz Gülhane-i Hattı Hümayunu, Tanzimat Fermanı… Herkesin bu konuda çok daha duyarlı olması gerekiyor.
CHP, Haziran’da yapılacak olan Genel Seçimler öncesi adayların belirlenmesi konusunda tabanın beklentilere nasıl cevap vermeli? Tabanın ağırlıklı olarak önseçim istediği dile getiriliyor.
Önseçim tartışması gereksiz bir tartışma. Çünkü tüzüğümüzde önseçim yapılacağı yazıyor. Kontenjan da kullanılacak. Önseçim tek başına bir kurtuluş değil. Biz bu tartışmalarla kendimizi yoruyoruz; önseçim olacak mı olmayacak mı? Tüzüğü var; Genel Başkanın ve MKYK’nın açıklaması var. Sürekli bunu tartışmak da doğru değil. Birçok ilimizde aday kim olursa olsun, şu anda sandık başkanları çalışıyor, program yazılıyor. Seçime hazırlanıyoruz. Önemli olan CHP’nin 2015’te iktidarı elde etmesi… Bunun uzak olduğunu da düşünmüyorum.
CHP’nin iktidar olamamasının sebebi nedir? Kendisini tam olarak anlatamıyor mu?
Herhalde kendimizi halka iyi anlatamıyoruz. Halka suç bulmamak lazım. Kendimizi daha iyi anlatacağız, daha çok çalışacağız, kendi iç tartışmalarımızı bırakacağız, birbirimizi eleştirmekten vazgeçeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin 12 yılda nereye geldiğine bakacağız.
Son bir aydır gündem, ilkokullara din dersi, imam hatip mezunlarının yerleşmesi… AKP’li olmayan bir tane okul müdürü, müdür muavini kalmadı.
Biz ne yapıyoruz, kendimizi eleştiriyoruz. Son dönemlerde laik eğitimin tamamen yok edildiğini görüyoruz. Ama bu konu hakkında CHP dışında ses çıkaran yok.
Vatandaşlara ve örgüte mesajlarınız nedir?
CHP örgütü, Türkiye’nin en güçlü örgütüdür… Örgüt, iç tartışmaları bırakırsa, hiç kuşku duymuyorum CHP iktidar olur. Türkiye’de her dönem seçim hileleri yapılıyor. Bu hileleri önleyecek CHP örgütüdür. Oy kullanmayanların da mutlaka oy kullanması gerekiyor.
Tabii ki CHP’nin sorumluluğu büyük ama laik, demokratik cumhuriyetin ayakta kalabilmesi halkın da duyarlığına bağlı. Türkiye hala Suriye, Irak değilse, laik ve demokratik cumhuriyet sayesindedir. Hala etnik kimliklerinden dolayı Kobani’deki gibi Kürtler kesilmiyorsa, sadece inancından dolayı Şengal’de Ezidiler gibi öldürülmüyorsa, ırklarından dolayı Türkler gibi Kerkük ve Telafer’deki gibi katledilmiyorsa herkesin laik demokratik cumhuriyete sahip çıkması; Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerine biraz daha bağlı olması gerekiyor.
VELİ AĞBABA KİMDİR?
1968 yılında Malatya'nın Yazıhan ilçesine bağlı Karaca köyünde dünyaya gelen Veli Ağbaba İlk-orta-lise eğitimini Malatya’da tamamladı.
Yüksek öğrenimini, 1985-1989 yılları arasında Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü'nde tamamlayan Ağbaba üniversite yıllarında Anadolu Üniversitesi Öğrenci Derneği kurucu ve yöneticiliği yaptı. Aynı yıllarda Eskişehir Halkevi'ne de üye olarak öğrenci gençlik hareketinin içinde yer aldı.
Ağbaba askerliğinin ardından 1993 yılında SHP'ye üye oldu; 1994 yılında Malatya Belediye Meclis Üyesi seçildi ve Türkiye'nin en genç Belediye Meclis Grup Başkanı oldu. 1995 yılında CHP İl Saymanlığı, 1998'de CHP İl Eğitim Sekreterliği ve 4 dönem de CHP kurultay delegesi seçildi. 18 Ocak 1999'da CHP İl Başkanlığına seçilen Veli Ağbaba, 3 Kasım 2002 seçimlerinde milletvekili adayı oldu. 2003-2005 yılları arasında CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyeliğine seçilirken, 2004'te CHP Seçim Komitesi Başkanlığı görevinde bulundu. Evli ve 2 çocuk babası olan Ağbaba TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi ve CHP Cezaevi Komisyonu Sözcüsü…
Veli Ağbaba’nın Muharrem Işık, Nurettin Demir ve Özgür Özel ile birlikte hazırladığı Balyoz Kumpası (Balyoz Davasındaki Hukuk Skandalı) ve Kalemi Kırılan Gazeteciler (AKP İktidarında 12 Yıllık Karanlık Bir Dönem) adlı iki kitabı da bulunuyor.
Bugüne kadar meclis kürsüsünde çeşitli konularda yüzlerce konuşma yapan Veli Ağbaba’nın bugüne kadar TBMM çatısı altında; yaptığı işler ise şöyle:
İlk imza sahibi olduğu kanun teklifleri 29,
Sözlü soru önergeleri 3,
Yazılı soru önergeleri 497,
İlk imzasının bulunduğu meclis genel görüşme önergeleri 2,
İlk imzasının bulunduğu meclis araştırması önergeleri 49.