Koparan ailesi Türk Milli Eğitimi'ne verdiği desteklerle dikkat çekiyor.
Ümraniye'de 1990 yılında eğitim ve öğretime başlayan Kadriye Mehmet Koparan İlkokulu ve 2010 yılında eğitime başlayan Kadriye Faik Koparan İlkokulu, Koparan ailesinin gurur kaynağı...
Uzun yıllardır Ataşehir'de yaşayan Faik Koparan, Kadriye Faik Koparan İlkokulu'nda bulunan adını taşıyan müzede gazetemize açıklamalarda bulundu.
1941 yılında Nevşehir'de doğan Faik Koparan ilkokul ve ortaokulu Nevşehir'de bitirdi. Haydarpaşa erkek Lisesi'nin bitirdikten sonra da iş hayatına atılmak zorunda kalan Faik Koparan bir dönem Fenerbahçe'de de futbol oynadı.
Koparan ailesinin tek oğlu olduğu için işlerinin başına geçmesi gerektiğini belirterek "Bu nedenle çok istememe rağmen yüksek öğrenimi yapamadım. 3 kız kardeşim de okula gitmemişti, annem de okuma yazma bilmezdi. O dönemlerde kız çocuklarını okula göndermiyorlardı. Üniversitede okumak içimde hep bir ukde olarak kalmıştır. Annem ve babam da üniversiteye gidemediğim için üzüldüğümü bilirlerdi" dedi.
"Annem ve babamın adına ilkokul yaptık"
Faik Koparan, aile olarak eğitimin önemine inandıkları için bir şeyler yapmak istediklerini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "1990 yılında Ümraniye'de bir okul yaptırdık. Anne ve babamızın adını verdik. Kadriye Mehmet Koparan İlkokulu o günden beri binlerce öğrenciye ev sahipliği yaptı. Açılış birlikte yaptılar. Çok duygulandılar, sevindiler."
Koparan ailesi daha sonra Kadriye Faik Koparan İlkokulu'nun da temelden başlayarak iç donanımını da yaparak 2010 yılında eğitim camiasına teslim etti. Aynı dönemde binası Milli Eğitim Bakanlığı'nca yapılan Ataşehir Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi’nin de iç donanımını tamamlayarak bir an önce eğitime başlamasını sağladı.
Faik Koparan Müzesi
Eğitim kurumlarına desteklerinin her zaman devam edeceğine dikkat çeken Koparan "Kadriye Faik Koparan İlkokulu'nun dördüncü katında bana bir oda tahsis ettiler. Odayı, Faik Koparan Müzesi olarak kullanıyoruz. Müzemizde ağırlıklı olarak ailemin ve benim kullandığım çocukların pek bilmediği eşyalar ve objeler yer alıyor. Öğrencilerimiz sık sık burayı gezmeye gelirler. Çoğu zaman öğrencilerimize aileleri de eşlik eder. Özellikle yeni kaydolan çocuklarımız büyük bir şaşkınlıkla geziyorlar ve gördükleri eşyaların ne için kullanıldığını soruyorlar. Müzemizde, 1950 yılından kalma duvar saati, ateş yakmak için körük, berberlerin kullandığı tıraş tası, her türlü mutfak eşyası, elle çevrilerek çalışan gramofon, semaver, manyetolu telefon, 1970'lil yıllardan kalma siyah beyaz televizyonlar, kişisel eşyalarım gözlüğüm, kalemim, gazocağı ve daha yüzlerce obje bulunuyor" şeklinde konuştu.
"Mutluluğumu anlatamam"
Karnesini alan onlarca öğrenci doluyor odaya birden. Hepsi mutlu, heyecanlı. Karnelerini gösteriyorlar Faik Amcalarına... Faik Koparan hepsiyle tek tek ilgileniyor. Karnelerine bakıyor, kutluyor, sarılıyor. Gözleri doluyor bir ara son olarak şunları söylüyor: "Öğrencilerimizin arasında kendimi bir sevgi denizindeymiş gibi hissediyorum. Mutluluğumu anlatamam. Okula yeni başlayan çocuğun heyecanını duyuyorum bana 'Faik Amca' deyip sarıldıklarında... Bana büyük bir varlık vermişler gibi göneniyorum, seviniyorum. Her yıl sözünü ettiğim okulların açılış ve mezuniyet törenlerine katılıyorum. İnanın her mezuniyet töreninde ben de öğrencilerle birlikte mezun oluyorum. Gururlanıyorum. Çocukların sevgisini görünce gerçekten doğru bir iş yaptığımı daha iyi anlıyorum."
Faik Koparan'ın 46 yıllık eşi Nur Hanım da Faik Beye bugüne kadar yaptığı bütün işlerde destek olmuş. Eşinin, özellikle eğitime yaptığı katkıların önemine dikkat çekiyor: "Üç çocuğumuz var, üçü de yüksek öğrenimlerini tamamladılar. Katkı verdiğimiz, destek olduğumuz okullardan mezun olan öğrencilerin başarılı bireyler olması bizi de mutlu ediyor. Öğrencilerimizle birlikte olmak bize güç veriyor."
Cumhurbaşkanlığından şükran plaketi
Koparan ailesinin eğitime verdiği desteğe dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de kayıtsız kalmamış. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından 23 Aralık 1999'da Faik Koparan'a üzerinde "Gönül zenginliğinizin onur belgesi olan Türk Milli Eğitimi'ne katkılarınız kadirbilir milletimizce mutlu ve kalkınmış büyük Türkiye idealinin anıtı olarak daima şükranla anılacaktır" yazan bir şükran plaketi verilmiş.