“18 Mart Şehitler Günü” nedeniyle bir anma programı düzenlendi. Etkinlikte Çanakkale Zaferi’nin 99. yılı da kutlandı. Mustafa Kemal Anadolu Lisesi tarafından düzenlenen programa Ataşehir Kaymakamı Zafer Karamehmetoğlu, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı İlhami Yılmaz, CHP Ataşehir İlçe Başkanı Hakkı Altınkaynak, AK Parti Ataşehir Belediye Başkan AdayıNimetullah Topu, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ertuğrul Bilican, okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Program kapsamında Çanakkale Savaşlarını anlatan bir de resim sergisi açıldı.
Program Çanakkale Savaşları’nda yaşamını kaybeden Mehmetçikler, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları için saygı duruşunda bulunulmasıyla başlandı.
İstiklal Marşı’nın söylenmesinden sonra ise ilk olarak Mustafa Kemal Anadolu Lisesi Müdürü Metin Ünal söz aldı. Ünal, konuşması için pek çok kaynağı araştırdığını, en çok etkilendiği olayı anlatmak istediğini belirterek şöyle konuştu: “Balıkesir İvrindi’den ve 104 yaşında vefat etmiş Çanakkale Gazisi Azman Dede Çanakkale’de cepheye katılan öğrencilerle ilgili olarak şu sarsıcı anısını anlatmıştır: ‘Bir hücum sırasında bölük erimişti. Yüzbaşı telefonla takviye istedi. Gece yarısı siperleri takviye için istediğimiz askerler geldi. Hepsi gencecik insanlardı. Ama içlerinde daha çocuk denecek yaşta onlarca asker vardı ki hemen dikkatimizi çekti. Bölüğü düzene soktum. Yüzbaşı gelenlerle tek-tek ilgileniyor, karanlıkta el yordamıyla üstlerini başlarını düzeltiyor, sabah yapılacak olan süngü hücumuna hazırlıyordu. Sıra o çocuklara geldiğinde, o cıvıl-cıvıl şarkı söyleyerek gelen çocuklar birden çakı gibi oldular.
Yüzbaşı sordu; ‘Yavrum siz kimsiniz?’, içlerinden biri; ‘Galatasaray Mektebi Sultanisi talebeleriyiz. Vatan için ölmeye geldik!..’ diye cevap verdi. Gönlüm akıverdi o çocuklara…
Bu savaş için çok küçüktüler… Daha süngü tutmasını bile bilmiyorlardı…
Onlarla ilgilendim; ‘Mermi böyle basılır. Tüfek şöyle tutulur. Süngü böyle takılır. Düşmana şöyle saldırılır!..’ diye… Onları karşıma alıp bir bir gösterdim. Siperlerin arkasında ay ışığında sabaha kadar talim yaptık. Ortalık hafif aydınlanır gibi olunca hep yaptıkları gibi düşman gemileri gelip siperlerimizi bombalamaya başladılar. O şarkı söyleyerek sipere gelen, sanki çiçek toplarmış gibi neşeli olan o çocuklar siperin bir köşesinde sanki bir yumak gibi birbirine sarılmış tir-tir titriyorlardı. Ürkmüşlerdi. Muharebede bir ürküntü panik meydana getirebilirdi.
Tam onlara doğru yaklaşırken içlerinden biri içindeki heyecanı yenmek istercesine avaz avaz bir marş söylemeye başladı!..
‘Annem beni yetiştirdi bu yerlere yolladı.
Al sancağı teslim etti Allah'a ısmarladı.
Boş oturma çalış dedi hizmet eyle vatana.
Sütüm sana helal olmaz saldırmazsan düşmana.’
Baktım hemen biraz sonra ona bir arkadaşı daha katıldı. Biraz sonra biri daha, biri daha... Marş bitiyor yeniden başlıyorlar. Bitiyor bir daha söylüyorlar. Avaz avaz!.. Gözleri çakmak çakmak...
Hücum anı geldiğinde hepsi süngü takmış, tüfeklerine sımsıkı sarılmış, gözleri yuvalarından fırlamış, dişler kenetlenmiş bekliyorlardı. O an geldi. Birden yüzbaşı ‘Hücum!..’ diye bağırdı. Bütün bölük, bütün tabur, bütün alay cephenin her yerinden fırladık.
İşte tam o anda, tam o anda, o çocuklar kurulmuş gibi siperlerden fırlayıverdiler.
İşte o an… Tam o an bir düşman makinelisi, yavruları taze bir ekin gibi biçiverdi…
Hepsi sipere geri düştüler...
Çiçekler gibi kucağıma dökülüverdiler…’ Çanakkale Zaferi bünyesinde buna benzer yüzlerce kahramanlık destanı barındırıyor. Çanakkale neden geçilemedi sorusunun cevabı işte bu çocukların yazdığı destanda saklı.”
Metin Ünal’ın konuşmasından sonra “Çanakkale Destanı” adlı bir şiir okundu.
Daha sonra ise yaklaşık 150 öğrencinin rol aldığı “Hücum Dedi Anadolu” adlı müzikli lirik gösteri sunuldu. Mustafa Kemal Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencilerinin günler süren çalışmayla ortaya çıkardıkları gösteri büyük beğeni topladı.
Öğrencilerin gösterisinden sonra ise Ataşehir Kaymakamı Zafer Karamehmetoğlu söz aldı. Karamehmetoğlu, Mustafa Kemal Anadolu Lisesi öğrencilerinin gösterisini beğeniyle izlediklerini belirterek “Mektebi Sultani ve Mektebi Tıbbiye’nin öğrencileri bu vatan için canlarını verdiler. Onlar bu vatan için canlarını verdiler. Sevdiklerinden, andan, babadan, serden geçtiler, vatanın topraklarına emperyalistlerin, düşmanların çizmeleri girmesin diye… Bize bu cennet vatanı hediye eden dedelerimize minnet borçluyuz. Biz de diyoruz ki; dedelerimize bir söz vermeliyiz. Bu vatanı bize emanet ettiniz. Biz de bu vatan için kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz; iyi insan olacağız, bilim insanları olacağız, geleceğe ışık tutacağız” dedi.


