Şair Sedat Umran'ı bu sabah kaybettik.
Sedat Umran'ın cenazesi bugün (7 Ağustos Çarşamba) günü Zincirlikuyu Camiinde ikindi de kılınacak cenaze namazı sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecektir.
İkbal Kaynar'ın Sedat Umran için yazdığı yazı:
ŞİİRSİZ BİR ANI GEÇMEYEN ŞAİR SEDAT UMRAN
Sembolist şiirin son şairi olan ve ‘eşyanın şairi’ diye de ünlenen Sedat Umran çok ağır hasta. Hep sanatçılar öldükten sonra anma günleri yapılır, ne denli iyi bir yazar, müzisyen vs. olduğu söylenir ya, ben 2008 yılında henüz sağken gereken değeri vermek için “Şiire Adanmış Bir Ömür: Sedat Umran” (Kartal Belediyesi Kartalite Yayın) adında bir biyografi kitabı hazırlayarak kendimce bir görevi yerine getirmiştim. Ah şu popüler kültür hastalığı yok mu, şiir kitapları kaç basım yapmış,lise ders kitaplarına şiirleri girmiş bu değerli insanı şiir hastaları dışında kaç kişi bilir acaba…
Şiirle yatan, şiirle kalkan, şiir okumak, şiir yazmak için belediye otobüsüne binip Kanlıca’ya, Anadolu Hisarı’na, vapura binip Adalar’a, Gemlik’e gidendir o. Şiirin okunmadığı, yazılmadığı bir yer yoktur, çünkü şiir her an gerekli olandır Sedat Umran için. Yanına yaklaşıp masasına oturduğunuzda elinize, yüreğinize şiirler tutuşturur. Ama bunlar pek alışık olmadığımız şiirlerdir. En olmayacak yerden bizi gözetleyen delikler,içine kapanıp dünyayı unutan kutular, ağızlarını iç açmayan zamklar,sıkıldığı zaman hüngür hüngür ağlayan süngerlerde can bulan şiirlerdir bunlar. Altı yıl süren evliliğinde bile kendi nikâh şahidini çocuk parkında şiir yağmuruna tutup nikâhına yarım saat geç kalan Sedat Umran ne yazık ki şimdi çok hasta. Kendisine Kayışdağ’daki Darülaceze’yi mesken edinmiş ti, orada mutlu olduğunu söylüyordu. Tedavisi Süreyya Paşa Hastanesinde sürüyor. Dileriz ki şiir aşkına iyi olur, eşyaları şiirsiz bırakmaz.
Kimdir Sedat Umran, tanımayanlara ve duymayanlara bilgi vereyim.
1926 yılında Erenköy’de doğan Sedat Umran’ın çocukluğu da Sait paşa’nın Erenköy’deki köşkünde geçer. Şiir yazmaya okuduğu Kadıköy 3. Ortaokul’dayken başlar. Bir gün dayısının verdiği harçlıkla Sühulet Kitabevi’nden Ahmet Haşim’in Göl Saatleri adlı şiir kitabını almasıyla içinde şiire karşı muazzam bir sevgi ve istek belirir. Merdiven, Karanfil gibi şiirleri hemen ezberler. Büyükbabasının elinde olan Nazım Hikmet’in 835 Satır kitabındaki şiirleri de okur. Haydarpaşa Lisesi’nden sonra Alman Filolojisi’ni bitirir ve uzun yıllar İzmit’te bir Alman fabrikasında tercüman olarak çalışır. Adorno’dan tutun, Nietzsche’ye, Rilke’ye kadar birçok çeviri yaparak edebiyatımıza güzel kitaplar kazandıran Umran’ın Behçet Necatigil, Sezai Karakoç, İlhan Berk, Celal Sılay gibi usta şairlerle arkadaşlığı oldu.
Eserleri: Meş’aleler
Gittin Taş Atarak Denizlerime
Kara Işıkdak
Parmak Uçlarımdaki Yangın
Aynada Gün Doğumu
Altın Eşik
Sedat Umran’dan Seçmeler
Ustanın Kırık Ayna ve Sünger şiirleriyle biraz gülümseyelim yaşama.Kendisine de acil şifalar dileyelim ki şiirler öksüz kalmasın.
KIRAK AYNA
Beni çoğaltmak için
Bin parçaya böldün
Bir aynaydım
Kırıldım sana
SÜNGER
Beni çok sıkmayın
Ağlarım hüngür hüngür
Ben üzüntüsüz yaşayamam
Bin bir gözüm var
Her biri bir dünya görür.
İKBAL KAYNAR
Kaynak: www.gazetekadikoy.com.tr
