Cumhuriyet Halk Partisi 35. Olağan Kongreye hazırlanırken Ataşehir de 13 bin 729 üyesiyle kongre için gün sayıyor. 23 ve 29 Ağustos’ta yapılacak seçimlerden sonra parti yeni kadrolarla yola devam edecek. CHP Ataşehir İlçe Başkanı Hakkı Altınkaynak Ataşehir’de Gündem Gazetesi'ni ziyaret ederek gazetemiz imtiyaz sahibi Himmet Kaya’ya hem gündemi değerlendirdi hem de kongre süreciyle ilgi bilgi verdi. Göreve geldiğinden beri yerel, genel, cumhurbaşkanlığı ve ön seçim olmak üzere 4 seçim geçiren Cumhuriyet Halk Partisi’nin Ataşehir İlçe Başkanı Hakkı Altınkaynak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 35. Olağan Kongresi öncesi Ataşehir’deki çalışmalarını anlatırken gündeme ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Türkiye gündemiyle ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz? Dışarıya güllük gülistanlık gösterilmesine rağmen ülkemizde sorunlar ağır. Sorunların ağırlığı, hükümet kanadından da feryatların yükselmesiyle iyice belli oluyor. Partimizin her kademesinde görev yapanlar olarak iktidardan bile daha çok ‘Ülkemiz için ne yapabiliriz’ diyerek çalışıyoruz. 7 Haziran Genel Seçimleri sonrasında toplumda “CHP de taşın altına elini sokmadan bu sorunlar çözülemez” algısı oluştu. Milletvekili sayısı kaç olursa olsun, aldığı oy oranı ne olursa olsun CHP bu ülkenin kurucu iradesidir ve herkesin CHP'nin düşüncesine ihtiyacı var. CHP de sorumluluklarının bilinciyle hareket ediyor. Ülke çıkarlarını, parti çıkarlarının önüne koyuyoruz. Bir taraftan, HDP öbür uçta, MHP öbür uçta... Ama CHP Türkiye'nin merkezindedir. Bu sorunların çözülmesi gerektiğine inanan bir partidir. 7 Haziran Seçimleri sonrası sanki bir düğmeye basılmış gibi. Önce Güneydoğuda sonra ülkemizin her yanında terör olayları arttı. İktidarın da misliyle karşılık vermesi ve savaş ortamına çekilmesini neye bağlıyorsunuz? 70'li yıllardan sonra hep bedel ödemeye başladık. Dış güçler, iç güçlerle birlikte istedikleri gibi ortamı geriyorlar, istedikleri gibi yatıştırmaya çalışıyorlar. Özellikle Türkiye'nin güçlü olmasını istemeyen güçler var. Hem içerde hem dışarıda... İçerdekiler "Küçük olsun benim olsun", dışarıdakiler "Türkiye küçük kalsın" istiyorlar. Türkiye'nin güçlü, sözü dinlenir, Ortadoğu'da etkin bir yapıda olmasını asla istemeyen güçler var. İçimizdeki; egolarını tatmin etmeyenler, dolduruşa gelenler buna çanak tutuyorlar. Devlet kin gütmez. Başbakan da, Cumhurbaşkanı da "Biz, misliyle karşılığını vereceğiz" diyorlar. Nasıl? Bir kişi öldürüldüyse sen 30 kişi mi öldüreceksin? Uzun vadede tedbirler alınmalı... Terör bugün kesilebilir ama üç gün sonra başlayabilir. Bunu temelden çözmek zorundayız. Türkiye'de bir Kürt meselesi vardır. Devlet bunu biliyor. Arkasından da diyor ki "PKK terör örgütü mü, değil mi?" Hala bunu tartışıyorlar. PKK'nın terör örgütü olduğunu dünya âlem biliyor. Türkiye'nin gündemi kadar CHP'nin de gündemi yoğun. Genel kurul ve kurultay süreci başladı. Ataşehir'de ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? 24 Mart 2012'de CHP Ataşehir İlçe Başkanı olarak seçildim. Seçilmeden önce Ataşehir'de nasıl bir CHP'yi hayata geçirmemiz gerektiği konusunda düşünceleri söylemiştim. Bugün de aynı düşüncedeyim. Bir partinin üretken, dinamik olması için parti içi demokrasiyi işletmesi gerekir. Siyasi partiler etkin, bilgili, üretken üyeleriyle sahaya çıkmalı. Bunun da yolu parti içi demokrasiyi işletip, insanlara konuşma fırsatı yaratmakla olur. 9 Şubat 2014'de örgütümüz Ataşehir Belediye Meclisi üyelerinin önseçiminde 5 bin kişi ile sandığa gitti. 29 Mart 2015'de milletvekilleri için yapılan önseçimde bütün ilçeler içersinde en çok katılımı sağlayarak adaylarını belirledi. Bizim görevimiz mekanizmayı doğru şekilde işletmektir. Kongrelere hazırlanırken erklere nitelikli insanların taşınmasını sağlamak çok önemli bir süreç. Eksiklerimiz olabilir, ama yanlışımız olmayacak. Her mahallede, hangi sandıkta kimlerin nasıl oy kullanacağı bellidir. Ataşehir’de sağlıklı bir seçim süreci geçireceğiz. 13 bin 729 üyemiz var. 416 delege çıkacak. Bunların 16’sı doğal delege. Siz yeniden aday olacak mısınız? Aday olup olmamam şahsi tercihim değil. Partimizde etkili olan arkadaşlarımla, yoldaşlarımızla zaman zaman yaptığımız görüşmelerde bu konu da gündeme geliyor. Ben de arkadaşlarıma "Siz benim bir dönem daha devam etmemi istiyorsanız, benim özel bir beklentim yok, zamanım müsait" diyorum. Siyaset bir tecrübe işidir. 3,5 senede çok tecrübe edindim. Eksiklerimiz gördük, yapmamız gerekenleri bir kez daha teyit ettik. Partimizin nasıl büyüyeceği konusunda düşüncelerimiz netleşti. Bilgi birikimimiz arttı, çevremiz genişledi. Örgüt uygun görürse bir dönem daha devam etmek isterim. 3,5 yıllık süreçte eksiklerimize rağmen başarılı bir süreç geçirdiğimize inanıyorum. Önceki dönemde eksik olarak gördüğünüz ve yeni dönemde yapacağınız şeyler neler olacak? İlk dönemimde örgütü yeterince tanımıyordum. Birlikte yol yürürken fikirlerimiz netleşti. Daha dinamik bir kadro ile yeni sürece gireceğimize inanıyorum. Bir defa, toplumun bütün katmanlarına henüz ulaşmış değiliz. İstanbul'un ve Türkiye'nin en çok çalışan ilçe başkanlarından biriyim, en iyisi değilim. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Genelde tek başına çalışıyorsunuz. İlçe başkanının bir etkinlikte, programda tek başına olması doğru mu? Bunun nedeni nedir? Çalışma şekliniz mi bu? Benim çalışma şeklim bu. Tez canlı bir insanım. Seçim olsun, olmasın sabah 07.00’da kalkar parkları dolaşırım. Bir günde 9 derneğin etkinliklerine katılmışız. Bana ayak uyduranların sayısı az oluyor. Yöneticilerle beraber çok gezmediğimiz doğru ama ben örgütle beraber geziyorum. Örneğin Ferhatapaşa Mahallesine mi gideceğim, oradan bir üye arkadaşla beraber de gidiyorum ziyaretlere. Kalabalık olduğumuz zamanlar ise bazı arkadaşlarımızla sonraki günler için çalışma programları yapıyoruz. Biz geldikten sonra örgütümüz sokakta halkla diyalogunu güçlendirdi ve moral buldu. Sorunun sokaktaki insanda değil, bizde olduğunu gördük. Sokaktaki insanlar "Bugüne kadar bize neden gelmediniz?" şeklinde sitem ediyorlardı. Örgütümüzde fedakârca çalışan, isimsiz kahramanlar var. Örgütün ilçe başkanı olarak da herkesten çok çalışmam gerektiğine inanıyorum. Örgütünüze mesajınız nedir? CHP örgütünün bu süreci iyi değerlendireceğine inanıyorum. Örgütün vicdanı ve siyasi tecrübelerine saygı duyuyorum. Örgütümüz sağduyuludur. Sıkıntılardan medet umanlar, bir düşse de görsek, diyenler vardır. Örgütümüz, bunlara itibar etmeyecektir. Neyi doğru, neyi yanlış yaptığımız örgütümüz kongrede gözümüzün önüne serecektir. Seçimlerde hem parti içi demokrasinin nasıl olduğunu göstereceğiz hem de partimiz yeni bir dinamizm kazanacaktır. Daha genç, daha nitelikli, daha birikimli kadroları yan yana getirme becerisini göstereceğiz. Herkes gelsin, göreve talip olsun. Ben 50 senedir partimizin üyesiyim. Partinin dinamikleşmesi ve gençleşmesi lazım. 50 yıllık üyelerimiz bizim başımızın tacıdır ama çocuklarını da getirmeleri lazım.