erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan muhtarlar toplantısında konuştu. Erdoğan muhtarlardan muhbirlik çalışmaları yapmaları için destek istedi. Erdoğan'ın bu isteği son olarak 12 Eylül darbe döneminde uygulanmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan muhtarlar toplantısında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Muhtarlar Toplantısı'nda muhtarlardan yine tartışılacak bir istekte bulundu. Muhtarlara bu süreçte çok iş düştüğünü söyleyen Erdoğan, "Benim muhtarım hangi evde kim var? Gelecek gayet uygun ve sakin bir şekilde kaymakamına, emniyet müdürüne bildirecek" dedi.   İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Biz milletimize efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geliyoruz dedik ve milletimizin hizmetkârıyız. Biz gücümüzü şu veya bu odaktan değil doğrudan milletimizden alıyoruz. -Cumhurbaşkanı seçilirken söz vermiştim. Demiştim ki “biz tarafsız olmayacağız” ve devam etmiştim “Biz daima milletimizin tarafında olacağız” Hamdolsun bugüne kadar verdiğimiz sözü tuttuk. -Tutmaya devam edeceğiz. Biz milletimize efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geliyoruz dedik ve milletimizin hizmetkârıyız. Biz gücümüzü şu veya bu odaktan değil doğrudan milletimizden alıyoruz. -Türkiye’de siyasetin alanı ilk defa bu kadar genişledi. Ülkemizde artık tüm provokasyonlara rağmen, siyaset mühendisliklerin yerini meşru siyaset yöntemleri almıştır. -Elbette Türkiye bu noktaya kolay kolay gelmedi. Vesayetin her türünü milletimizin desteğiyle birer birer aştık.   GEZİ OLAYLARI VE 17-25 ARALIK -Bakın şimdi aynı çevreler tekrar, hayır millet değil tekrar parlamento seçsin demeye başladılar. Yahu parlamento kim? Onlar milletin vekili, millet kim? Aslı. Aslın olduğu yerde vekilin hükmü olur mu? Bu bakımdan bu boş çabalar tamamen kıymetini yitirmiştir. -Bu çabalar 2013 yılında önce Gezi olayları, arkasından 17-25 Aralık darbe girişimiyle farklı bir çehreye büründü. 2014 yılında 30 Mart’ta yapılan mahalli seçimler ve arkasındaki cumhurbaşkanlığı seçimleri bu girişimleri akamete uğrattı.   "BANA YURTDIŞINA KAÇTI DEMİŞLERDİ" -Gezi ve 17 Aralık sürecinde, şahsımı resmi ziyarete gitmiştim. Beni yurtdışına kaçmakla itham eden ihanet şebekesinin mensuplarının, birer ikişer yurtdışına kaçtıklarını görüyoruz. -Şu ana kadar 100’ü aşkın mensupları yurtdışına kaçmıştır. Biz her hesabın üzerinde bir hesap olduğuna, kaderin üstünde bir kader olduğuna inanan insanlarız.   "KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARILIP, YAKA PAÇA BURAYA GELECEKLER" -İşte daha yeni görüyorsunuz. Bu acımasız kararları verenler Gürcistan üzerinden Ermenistan’a kaçıyorlar. Tabi oradan da kim bilir nereye kaçacaklar? -Şu anda Türkiye olarak bizler de iz sürüyoruz. Bunlarla ilgili, kırmızı bültenler hepsi… Bir kısmı Romanya’da yakalandı. Bunlar da yaka paça buraya gelip, yaptıklarının hesabını verecekler. -Karanlık eller Türkiye'yi rahat bırakmıyor, güçlü Türkiye istemiyorlar.   "KALLEŞÇE SALDIRILAR" -7 Haziran seçimleri öncesi, Doğu ve Güneydoğu’da vatandaşlarımız üzerinde baskı ve tehdit iklimi oluşturuldu. İlgili kurumlarımız, vatandaşlarımızın özgür iradelerini sandığa yansıtma konusunda yetersiz kaldı. Bunu açıkça söylemek zorundayım. -Seçimden sonra ortaya çıkan tablo, Türkiye için yeni bir dönemin kapısı aralanabilirdi. -Diyorlar ki "Terör örgütü silahlarını sustursun" hayır terör örgütü silahlarını bırakacak, üstüne beton dökecek. -Tüm teröristler ya ülkemizi terk edecekler ya da silahlarının üstüne beton dökecekler. -Terör örgütüyle bağını koparamayan diğer partiler içinde bu durum geçerlidir. Bizim gözümüzde örgütün piyonu olarak kalacaklardır. -'Bizim terör örgütüyle ilgimiz yok' diyorlar kusura bakmayın, bunu kimse yutmaz. -Devlet ve hükümet çözüm süreciyle ret, inkâr ve asimilasyon politikalarını ortadan kaldırmıştır. Bu adımları attık. Samimi davranacaklar sandık. Onlar silah uzattılar. -Bir de hala 'çözüm süreci' diyorlar. Bana göre çözüm süreci buzdolabındadır. - Bu süreçte muhtarlara da çok iş düşüyor. Benim muhtarım hangi evde kim var? Gelecek gayet uygun ve sakin bir şekilde kaymakamına, emniyet müdürüne bildirecek. - Anayasada belirtilen tarihe kadar koalisyon kurulması benim tercihimdir.   Cumhuriyet