Cumhuriyet Halk Partisi’nde ön seçim kararının alınmasıyla birlikte aday adaylığını açıklayan Gamze Akkuş İlgezdi ilçe örgütleri ve mahalle temsilciliklerinde partililerle buluşuyor. Ön seçim kararıyla birlikte partiye hareketlilik geldiğini vurgulayan İlgezdi, CHP’nin parti içi demokrasiyi işleten tek parti olduğunu dile getirerek, “İstanbul 1. bölgede şu anda 11 milletvekilimiz olduğu doğru. Ön seçimde 26 milletvekili aday adayı belirleyeceğiz. Hedefimiz en az 20 milletvekilini meclise taşımak olmalı” dedi.

CHP uzun yıllardan sonra, önseçime gitti siz de CHP’den aday adayısınız? Nasıl gidiyor ön seçim süreci.

Öncelikle söylemeliyim ki, Türkiye’de parti içi demokrasiyi işleten tek parti CHP. Bu partimize büyük bir hareketlilik, canlılık ve heyecan getirdi. Gittiğim her yerde bunu rahatlıkla görebiliyorum.

Parti örgütlerinin kendi iradesi ve oyuyla seçtiği adayları Meclis’e yollamak için seçimlerde daha fazla, daha özverili çalışacağı bir gerçek.

Hepimiz bütün aday adayları, tüm parti örgütlerini geziyor ve gündelik siyasete, memleket meselelerine nasıl baktığımızı anlatıyoruz. Bu toplantılarda, parti üyeleri görüşlerini söylüyor, taleplerini dile getiriyor.

Karşılıklı olarak kaygılarımızı, beklentilerimizi paylaşıyoruz. Bizler bir yandan, parti üyelerine kendi vizyonumuzu, siyasi çizgimizi anlatırken, onların da taleplerini öğreniyoruz. Birbirimizi etkiliyor, değiştiriyor, dönüştürüyoruz. Dinamik bir süreç yaşanıyor. Bir nevi demokrasi şöleni diyorum ben buna.

CHP genellikle içe dönük bir parti olmakla eleştirilir. Parti içi sorunlar her zaman, memleket sorunlarının önüne geçer. En azından dışarından öyle görünür. Bu durum ön seçim sürecini etkiliyor mu?

Aslında Cumhuriyet Halk Partisi’ne bir haksızlık yapılıyor. Her partidekinden daha fazla değil, parti içi sorunlar. Bütün partilerde var. Ama bizim partide biraz daha fazla görünüyorsa, bu parti içi demokrasinin varlığına işaret ediyor.

AKP’de, MHP’de hatta HDP’de, kol kırılır yen içinde kalır mantığı ile yaşanırken iç sorunlar, bizde kamuya açık tartışılır. Bunun bir dengesi olması gerekmiyor mu, diye soracak olursanız, tabi ki gerekiyor derim.

Ancak bu önseçim süreci, bizim partimizi daha fazla siyasallaştırdı. Partinin her bir üyesi, siyaset konuşmaya, siyaset üzerine düşünmeye ve siyasi konularda tartışmaya başladı. Parti yüzünü dışarıya döndü. Çok hayırlı bir süreç yaşadığımızı düşünüyorum ben. Bunu görüyorum da. Özelikle kadınların gözünde görüyorum. Kadınlar ve gençler, ülke sorunlarıyla her zamankinden daha fazla ilgilenmeye, siyasete daha aktif katılmaya başladı.

Bunda ön seçim kadar, parti genel merkezimizin kadın ve gençlerin önünü açma eğiliminin de etkisi var tabi.

CHP’nin İstanbul 1. bölgede 11 milletvekili var. 1. bölgeden önseçime giren aday adayı sayısı oldukça fazla. Bu durumda, ön seçimde kıyasıya bir rekabet olmalı adaylar arasında?

İstanbul 1. bölgede şu anda 11 milletvekilimiz olduğu doğru. Ama İstanbul 1. bölgenin çıkartacağı milletvekili sayısı 31.

Biz önseçimde 26 milletvekili adayı belirleyeceğiz. Ve hedefimiz 26 milletvekilinin en az 20’sini Meclis’e taşımak olmalı. O yüzden de ön seçim bittiğinde her şey bitmiş olmuyor. Her şey yeni başlıyor. Rakibimiz, kendi partimizin adayları değil. Bizim rakibimiz AKP. Ön seçimden çıkan bütün adaylarımızın TBMM’de temsil edilmesini sağlamak için her birimiz çalışacağız.

Bu anlayışı bütün aday adayı arkadaşlarımın paylaştığına inanıyorum. En azından benim için bu böyle.