Meclis, CHP’nin olağanüstü toplantı çağrısıyla toplandı. CHP’li Şafak Pavey başkanlığında toplanan mecliste ilk sözü Bülent Arınç aldı. Toplantıda CHP adına Murat Özçelik, MHP adına Ümit Özdağ, HDP adına Osman Baydemir konuşma yaptı.
Meclis, "Toplumsal barışı tehdit eden artan terör olaylarının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önerge"yi görüşmek için CHP’nin olağanüstü toplantı çağrısıyla toplandı.
“Ortak hafızamızı takip etsek düzlüğe çıkacağımıza inanıyorum”
Meclis toplantısının açılış konuşmasını toplantıya başkanlık eden Şafak Pavey yaptı. Pavey, “Burada yaratacağımız her asabiyet her tansiyon yükselişi, sokağa katmerli şiddete teşvik olarak dönebilir. Oysa insanlarımız öfkelerimizden ve nefretlerimizden çok daha kıymetlidir. Çünkü bu vatan hırslarımızdan çok daha kıymetlidir. Bizler varlıklarımıza bir şeyler katmak için değil varlıklarımızla bir şeyler katmak için Meclis'teyiz. Siyasi şiddet, toplumsal huzursuzluk bizi her zamankinde çok daha acil sağduyu ve mantığa çağırıyor. Felaketin neye benzediğini unutanlara su satmak için yangın çıkarmak fikri cazip gelebilir. Fakat yangın bir felakettir. Ve felaketten kar umanları da yakar. Alternatif hafızalar ülkesinden vazgeçip sadece ortak hafızamızı takip etsek düzlüğe çıkacağımıza inanıyorum” dedi.
ARINÇ: MEMLEKETİNİ SEVEN HERKES ÜZÜNTÜLÜ VE TEPKİLİDİR
Toplantıda ilk sözü hükümet adına Bülent Arınç aldı. Arınç, son günlerde yaşanan terör olaylarına ilişkin tepki verdiklerini ifade ederek şunları söyledi: “Ayrıntılarını biraz sonra vereceğim şiddet olayları kapsamında ülkemizde bir üzüntünün hakim olduğunu söyleyebilirim. Memleketini seven herkes üzüntülü ve tepkilidir. Meclis olarak bunu görüşmek hepimizin göreviydi.
Bu günkü konumuz ülkemizde giderek artan terör olaylarını nedeni araştırmak ve engellemek için meclis komisyonunun kurulmasını içeriyor.
Bu konuda iki rapor vardır. İnsan hakları inceleme komisyonunun hazırladığı bir rapordur. Bu Şubat 2013’tedir. Yine aynı dönemde Kasım 2013 tarihli meclis araştırma raporumuz var.
Bunun ayında geçtiğimiz dönemde 10 Temmuz 2014 tarihli terörün sona erdirilmesi maddeli kanun hazırlanmış ve resmi gazete yayınlanmıştır. Terör operasyonlarında 1061 kişi gözaltına alındı, 156 kişi serbest bırakıldı. PKK ve DHKP-C'ye yönelik operasyonda 847 kişi gözaltına alındı. DAEŞ'e yönelik 136 kişi gözaltında alındı, 31 tutuklu var."
BAYDEMİR: BİZİM CANIMIZ ASKERİN, POLİSİN, GERİLLANIN VE SİVİLİN CANINA KURBAN OLSUN
HDP adına konuşan Osman Baydemir’in konuşması şöyle:
"Suruç’ta insanlığa karşı suç işleyen IŞİD organizasyonun yarasını sarmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından Türklerin Kürtlerin birlikte yaşayabileceğinin sembolü olan gençler Suruç’ta katledildiler.
Maalesef toplumda var olan barış arzusu henüz siyasi partilerin ortak bir çabası olmamıştır. Bu toplantıda tarihi buluşmada tarihi bir karara gelin katkı sunalım.
Yaşanmış acıların son acımız olmasının temennisinde bulunuyoruz. HDP olarak bu toplantıya dâhilimiz bir daha asla bu ülkede tek bir insanımızı hayatını çatışma ortamlı içinde yitirmemesinin pratiği ve çabası olacaktır. Hepinizin vicdanına çağrıda bulunmak istiyorum.
Suruç'ta hayatını kaybeden de Ceylanpınar'da hayatını kaybeden de kardeşimizdir.
Bir kez daha tek başına iktidar olmak için canlar toprağa veriliyor. Rabbim şahittir ki bizim canımız askerin, polisin, gerillanın ve sivilin canına kurban olsun.
HDP olarak şiddet kimden gelirse gelsin savaş yapmanıza izin vermeyeceğiz diyelim.
Gerçekten tek bir yurttaş evladımızın hayatını yitirmesini istemiyorsak irade burasıdır, meclistir. Milletin iradesi burada tecelli etmiştir. Gelin hepimiz bulunduğumuz zeminde sorumluluğumuz gereği olarak bu çatışma pratiğine dur diyelim. Emin olun ki 2013 yılında seçime kadar devam eden çatışmasızlık ortamının kıymetinin ne kadar değerli olduğunu bugün daha iyi idrak edebiliyoruz.
Yurttaş tercihi ortaya koyarken hesap sorabilir bir noktaya geldi. Hükümet bir kez daha 1990’ların diğer hükümetlerin devlet refleksine geri döndü. Adeta bir milliyetçi dalga yaratarak HDP’yi baraj altı bırakma çabasına girdi.
“Savaş isteyenlerin restine restle karşılık vermek amacında değiliz”
Yaşatılan saldırılar, partimize yöneltilen 200’e yakın saldırı eğer bunlar etkin şekilde soruşturulsa ve üzerine gidilmiş olsaydı Suruç’taki katliamı Türkiye yaşamamış olacaktır. Savaş isteyenlerin restine rest ile karşılık vermek amacında değiliz. Ateşe benzin dökmek değildir. Şüphesiz ki bu tek başına izah edilmeyecek bir tabloydu.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın Dolmabahçe deklarasyonunu tanımaması. Orta doğu siyasinde Türkiye Suriye politikası ve Rojava statüsüne kırmızı çizgi diye karşı çıkması yani Suriye’de barbarlığa karşı mücadele eden kardeşlerimizin komşu olarak tercih edilmemesi barış sürecinin sekteye uğramasına neden olan en önemli argümanlardan olmuştur.
Her bir saldırı arka plana sahiptir. 8 Haziran sabahından itibaren tek başına iktidar olunmadığı için ülke savaşa çekiliyor. Tek başına iktidar olma uğruna fidanlar toprağa gömülüyor. İsterseniz kardeşliğime inanın ister inanmayın Rabbim şahittir ki bütün dünya iktidarları bin kere bir askerin bir polisi bir gerillanın bir sivil yaşam hakkına binlerce kez kurban olsun.
Bizim yapmamız gereken kinle öfke ile yanıt vermekle sorunu çözemeyeceğiz. 30 yıllık pratiğimiz de buydu. Bu pratikten yeterince çektiğimiz için 2013’te müzakere masasını kurduk. Bu aşamaya kadar onlarca fedakarlık örneği vardır. Gelin el ele vererek bu toplumun tek ferdinin hayatını yitirmeyeceği bir geleceği inşa edelim.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın Çin’e gitmeden önce yaptığı konuşma, Davutoğlu’nun bugün yaptığı konuşma birlikte yaşama suikast girişimidir."
MURAT ÖZÇELİK: YAKLAŞIK 10 BİN VATANDAŞIMIZ IŞİD SAFLARINDA
CHP adına İstanbul Milletvekili Murat Özçelik konuşma yaptı.
Murat Özçelik'in açıklamalarından satır başları:
“Son bir haftada 46 vatandaşımız hayatını kaybetti. Acımız çok büyük. Bu olayların tamamına değindi ama Suruç'ta katledilen 31 vatandaşımız hayatını kaybetti. Ardından Binbaşımız, askerlerimiz, polisimiz şehit edildi.
Yaşanan olaylardan dolayı büyük üzüntü duyuyoruz, bu terör eylemlerini gerçekleştirenlerini lanetle kınıyoruz. Şehitlerimize rahmet, ailelerine sabır diliyoruz.
Olaylara silsileyle bakarsak Suriye'deki savaşla Türkiye'de başımıza gelenler arasında bazı irtibatlar kurabiliriz. 2013 yılında Cilvegözü'nde patlama oluyor burada 3 yurttaşımız 14 de Suriyeli kişi ölüyor. 11 Mayıs 'ta Reyhanlı'da 50 kişi hayatını kaybediyor. 2014 Ocak ayında Hatay'da Suriye'ye silah götürüldüğü iddia edilen bir TIR durduruluyor. MİT mensuplarının aranmasına izin verilmiyor. Bundan bir kaç gün sonra Adana - Ceyhan'da 4 TIR aratılmıyor.
2014 Mart ayında Niğde'de IŞİD 1 polisimizi 1 askerimizi şehit ediliyor. Bu arada Türkiye sınırındaki bazı köylere saldırıyor. Burada IŞİD 15 kişiyi katlediyor.
IŞİD 6 Haziran'da Musul'a saldırıyor. Musul Başkonsolosluğumuza, Irak yetkilileri IŞİD kapıda burayı terk edin deniyor ama Ankara'dan terk edin demediği için 46 vatandaşımız IŞİD'in elinde günlerce kaldı.
Sonra Şengal'e yöneldi IŞİD ve sonrasında da Kobani'ye saldırı gerçekleşti.
5 Haziran'da HDP'nin Diyarbakır mitingine bombalı saldırı yapılıyor. Sonra da Suruç'taki olay yaşanıyor. Bir defa Suriye içinde IŞİD diye bir örgüt var ama Türkiye'nin aldığı tedbirlere baktığımızda hiç bir şey yok.
Suriye'den az sayıda mülteciler geliyordu. Bir süre sonra bütün güney illerimizde çok ciddi sosyal sorunlar ortaya çıktı ve öyle bir hal aldı ki bu Türkiye'de kendi vatandaşlarımız arasında da infiale yol açtı.
Bir de baktık ki IŞİD'e dünyanın çeşitli ülkelerinden Türkiye'yi transit ülke olarak kullanan binlerce insan gitmiş. Ve öyle ki oradaki çatışmalar neticesinde Türkiye'deki hastaneler kullanıldı ve bu destek Türkiye'nin gözünü başka yere çekmesi Türkiye'de de önemli bir faliyetin başlamasına neden oldu.
IŞİD bu zaman zarfında maalesef adam devşirme faaliyetine, eğitim faaliyetine girişti. Yaklaşık 10 bin kendi vatandaşımız ya IŞİD'in saflarına gitti savaştı ya da lojistik faaliyetler içinde oldu.
IŞİD’in, şu anda Gaziantep'in karşısındaki köylerde 8-12 yaşlarındaki çocuklarımıza kendi eğitimlerini verdiği iddia ediliyor.
Her ne kadar Türkiye hükümetin aldığı kararlarla sanki bir politika değişikliğine gidiyormuş gibi görünse de bu böyle değil. Türkiye'de eş zamanlı başlatılan operasyonlar ve IŞİD ve PKK'ya yönelik sınır ötesi harekâtlar, Suriye politikası, çözüm süreci ve selefi gruplara yönelik göz yummanın devam edememesi üzerine başlatılmıştır.”
ÜMİT ÖZDAĞ: TERÖR ÖRGÜTÜ HÜKÜMETİN SAĞLADIĞI İMKÂNLARLA ÖRGÜTLENMELERİNİ HIZLANDIRDI
MHP adına Genel Kurul'da Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ söz aldı.
Ümit Özdağ'ın açıklamaları şöyle:
“Ortadoğu'daki savaş oyunlarını analiz etmeden yaşadığımız terör sorununu tahlil etmemiz söz konusu değil. Bugün gelinen noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan 'İş çığırından çıkmıştı' dedi. Bu sözler MHP'nin haklı eleştirilerini gözler önüne sermiştir. Erdoğan ve Davutoğlu işin çığırından çıktığını ve herkesin ayağını denk alması gerektiğini kabul etmişlerdir.
Öcalan bir başbakan yardımcısı tarafından dünyaya Kürtler'in lideri olarak lanse edilmiştir.
1990'lı yıllarda PKK'ya karşı mücadele eden askerler yargılandı. Güvenlikçi politikalar diye eleştirdiğiniz kişiler terörü çöp sepetine atmıştı.
Terör örgütü hükümetin sağladığı imkânlarla örgütlenmelerini hızlandırırken, Oslo'da PKK'yı rahatsız eden vali ve güvenlik birimleri atandı.
Davutoğlu diyor ki çözüm süreci devam eder muhataplar değişir. Yapmayın yeni muhatabınız Diyarbakır Kabzımallar Derneği Başkanı mı olacak?
Suriye gibi ülkelerde rejimi çökertirseniz devleti de ortadan kaldırmış olursunuz. Aynı şeyi Afganistan'da, Irak'ta gördük. Şimdi Türkiye'de selefi cihatçı bir kadro yetişiyor. Bunun Türkiye'nin güvenliği için büyük bir tehlike olduğunu görüyorsunuz, anlıyorsunuz.
PKK'nın siyasi kolundan söz açılınca Sayın Bahçeli'nin ifade ettiği hususu dile getirmek istiyorum. MHP'nin HDP'ye karşı aldığı tavır HDP'ye oy veren seçmeni yok saymakla itham etmektedir. Kürtler ve Zazalar bizim öz kardeşimizdir. Ancak müzakereler sürecinde PKK'nın ve PKK yandaşı örgütlerin meşruluk kazandığını görüyoruz. PKK'nın meşrulaştırılmasını isteyen çevreler HDP-MHP koalisyon senaryoları üretmektedirler.
Biz PKK'nın yaptığı 360 katliamı unutmadık, unutmayacağız. Çocukların katledilmesini meşrulaştırmaya çalışan zihniyeti affetmedik affetmeyeceğiz. İstiklal Marşımızı söylemeyen milletvekilleriyle uzlaşmadık uzlaşmayacağız.
Önümüzdeki günlerde askerlerimize polislerimize yönelik infazların devam edeceği görülüyor.”