dsc_0203
Meme kanserine 2. çocuğuna hamileyken yakalanan ve kanserle olan mücadelesinden galip gelen Nuray Güvendik Azeri, 2014 yılında kızı Sima Melek'i sağlıklı bir şekilde dünyaya getirdi.  Azeri, kızı için; "O amazon bir kız. Çünkü dünyaya gelmeden hayatla savaşmış ve galip olmuş bir savaşçı" dedi Yaklaşık bir yıl önce kurulan bir sivil toplum kuruluşu olan Farkındalık Platformu, Sahrayıcedid'de  bulunan Saffran Kafe'de platform üyeleri ile bir araya geldi. Meme kanseri artık 8 kadından birinde görülüyor ve uzmanlar erken teşhisin hayat kurtardığını; kadınların düzenli kontrol yaptırması gerektiğini her seferinde vurguluyor. Meme Kanseri Farkındalık Haftası olması sebebiyle Farkındalık Platformu tarafından düzenlenen toplantıda hamileyken meme kanseri teşhisi konulan Nuray Güvendi Azeri, sahibi olduğu Saffran Kafe'de yaşadıklarını anlattı. dsc_0201 Nuray Güvendi Azeri, evli ve iki çocuk annesi genç bir kadın. 2014 yılında, 34 yaşındayken meme kanserine yakalandığını öğreniyor. Üstelik o sıralar 19 haftalık hamile ve 4 yaşlarında bir oğlu var... Doktorlar tedaviye, bebeği alıp devam etmeleri gerektiğini söylüyor. Ancak Azeri, yılmıyor, doktor doktor dolaşıyor;  karşısına çıkan bir başka doktor, bebeğin de kendisinin de iyileşebileceğini söylüyor ve mücadele böylece başlıyor. İlk olarak cerrahi müdahale yapılıyor, 2 saat sürmesi gereken ameliyat bebek olduğundan dolayı 45 dakika sürüyor. Ardından kemoterapi başlıyor. Ancak her kemoterapi ardına kadın doğum uzmanına gidiliyor. Çok zorlu geçirilen bir sürecin ardından 23 Temmuz 2014'te dünyaya gelmeden hayat ile savaşmış annesinin deyimiyle 'amazon kız' doğuyor.  Nuray Güvendi Azeri, hastalığın; kızı, oğlu ve eşiyle birlikte üstesinden geliyor. 15 yıllık kurumsal çalışma hayatını bırakan Azeri, hep hayalini kurduğu Saffran Kafe'yi açıyor. Meme kanseri konusunda insanları bilinçlendirmek için elinden gelen her şeyi yaptığını dile getiren Azeri, hikâyesini şöyle anlatıyor: "Ben bu hastalıkla 2014 yılında tanıştım. Asla başıma gelmez diyordum, çünkü sigara ve alkol kullanmayan, oldukça sağlıklı beslenen biriyim, üstelik ailemde de kanser olan yoktu. 34 yaşında 19 haftalık hamileydim. Elime bir kitle geldi, çok önemsemedim. Tesadüfen doktora gittik ve meme kanseri teşhisi konuldu. Benim ilk söylediğim şey, 'ama ben hamileyim, nasıl kanser olabilirim?' oldu. Bebek ne olacak, dedim. İlk etapta bebeksiz devam edeceksin yola, dediler. Çok zor bir süreçti. Başka doktorlara gittik, bebek kalacak ve siz iyileşeceksiniz, dediler. İlk önce cerrahi girişim oldu. 2 saat sürmesi gereken ameliyat, bebek olduğu için 45 dakikada tamamlandı. Her kemoterapiden sonra kadın doğum uzmanına gittik bebeğin durumunu öğrenmek için. 23 Temmuz 2014 tarihinde sağlıklı bir şekilde kızımı dünyaya getirdim. O amazon bir kız. Çünkü dünyaya gelmeden hayatla savaşmış ve galip olmuş bir savaşçı." dsc_0168 BU HASTALIK BANA GÖNDERİLEN BİR HEDİYE Bu hastalığın kendisine hediye olarak geldiğini söyleyen Azeri, "Hastalıktan önce planladığım hiçbir şeyi kurumsal hayatta çalıştığım için yapamıyordum, üstelik korkuyordum da. Bu hastalıkla beraber korkuyu bir kenara bırakıp yanıma cesareti aldım. 15 yıllık çalışma hayatımı bıraktım ve yıllardır hayalini kurduğum Saffran Kafe'yi açtım. Ama ben bu kafeyi açarken burasının bir işletme olmayacağını, sosyal projelerin yer aldığı ve insanların birbirleri ile kaynaştığı, birbirine bir şeyler öğrettiği, manevi alışveriş yaptığı bir yer olacağını söyledim. Ben yeni hayatımda çok mutluyum. Çünkü ben yeniden doğdum. Artık gelecek ve geçmişle ilgili kaygım yok, sadece bugünü yaşıyorum. Sokakta yürürken acelem de yok. İki dakikalık bir yere giderken 10 dakikada gidiyorum. Sokaktaki çiçeği, böceği görüyorum, onları seviyorum. Aslında bunlar hepimizin hayat koşturmacasında unuttuğu şeyler. Bu hastalık bana farkındalık dediğimiz şeyi getirdi.  Ben artık farkına vararak ve her şeyin tadını alarak yaşıyorum. Çünkü anladım ki hayat denilen şey bir kere yaşanıyor. Allah'a teşekkür ederim bana bu hastalığı verdiği için. Ben bu hastalıkla piştim" dedi. dsc_0162     1 HAYAT 3 MELEK Meme kanserinde erken teşhisin önemini vurgulayan Azeri, "Erken teşhis sayesinde meme kanserinden sadece bir ameliyatla kurtulan çok insan var. Ben iyileştikten sonra benim yaşadığım şeyleri yaşayan insanlara umut olmak, onlara yardım etmek amacıyla sosyal medyada "1 hayat 3 melek" adında bir hesap açtım. Hesap günden güne büyüdü. Meme kanseri olmuş insanlar bir araya geldi; hatta '10 Amazon' adında meme kanseri ile ilgili bir kitap çıkardılar. Beni gören insanlar diyor ki: Siz bize bir umutsunuz! Yurtdışından benimle tanışmaya gelen ziyaretçilerim oluyor. Ben, bebek olduğu için hastalık karşısında bu kadar güçlüydüm. Kemoterapiden çıkıyor, alışverişe gidiyordum. Çünkü karnımda bir bebek var, hayata tutunmak zorundayım. Yaşadıklarımı paylaştıkça daha çok insana ulaştım ve daha çok insana ulaştıkça daha çok paylaştım. Örneğin meme kanseriyle ilgili bir belgeselde oyunculuk bile yaptım. Seminerler verdik. Bu hastalığı yaşamış ve atlatmış biri olarak şu an hasta olan insanlara büyük bir umut oluyoruz" diye konuştu. dsc_0155 LOHUSA TACIMI KEL KAFAMA TAKTIM İyileştikten sonra saçlarını ikinci kez kendi isteği ile kazıttığını dile getiren Azeri, "Ben lohusa tacımı nereye takacağım diye çok sorun ettim, ama lohusa tacımı kel kafama taktım. Benim tedavim bittiğinde, saçlarım çıktı. Ama sonra birkaç kadın birleştik ve kendi isteklerimizle saçlarımızı kazıttık. Dedim ki, (kansere hitaben) 'saçlarımı o zaman senin isteğinle kazıtmıştım, bu kez ben istediğim için kazıttım dedim" şeklinde ifade etti. 3 ayda bir kontrole gittiğini söyleyen Azeri, "Farkındayım ve korkmuyorum! İnsanlar meme kanseri hakkında konuşmaktan kaçınıyor. Belediyeler tarafından seminerler düzenleniyor fakat çok az kişi katılıyor. Genellikle katılanlar da ya bu hastalıkla savaşan ya da daha önce bu hastalığa yakalanan insanlar. Ama biz onlara değil, bu hastalığa hiç yakalanmamış insanlara ulaşmaya çalışıyoruz.  Erkeklerde de meme kanserine yakalanma riski olduğunu belirten Azeri, erkeklerde meme kanserinin daha zor ve tehlikeli olduğunu sözlerine ekledi. ???????????????????????????????????? AMACIMIZ FARKINDALIK YARATMAK Farkındalık Platformu Başkanı ve Bitaraf Gazetesi sahibi Mesut Solak, "Amacımız hem üyelerimiz arasında paylaşımlar yapmak hem de sosyal projeler ile toplumda farkındalık yaratmaktır. Dünyanın her zamankinden daha fazla paylaşmaya ve birlikte olmaya ihtiyacı var. Kısa zamanda ilkelerimizin karşılığını aldık. Farkındalık Platformu olarak çok yakında madde bağımlılığı konusunu ele alacağız" diye konuştu. ???????????????????????????????????? ???????????????????????????????????? dsc_0203