İçerenköy Salı Pazarı’nı gezip pazarcı esnafı ve halkla pazar fiyatları hakkında sohbet ettik. Hem pazar esnafının hem de alışveriş yapan halkın şikâyetçi olduğu fiyatlar pazara ateş düşürdü. Pirincin kilosu beş lira olurken patates de en büyük artışını gösterdi. Pazarda kilosu neredeyse beş liraya dayanan patates tezgâhlarına insanlar yaklaşamaz oldu.
Kışa girilmesiyle birlikte artan pazar fiyatları ne satış yapan esnafın, ne de alışveriş yapan halkın yüzünü güldürüyor. Bir dokunup bin ah işittiğimiz pazarcı esnafı daha çok pazarın kurulduğu günler halk günü yapan marketlerden şikâyet ettiler. Büyük marketlerin pazar esnafını bitirmek için uğraştığını söyleyen pazarcı esnafı böyle giderse durumlarının daha kötüye gideceğini belirtti.
İşlerinin iyi gitmediğini, halkın alışveriş yapmak için pazara gelmediğini, talebin az olduğunu söyleyen, sohbet ettiğimiz pazarcı esnaflarından mutfağın temel malzemelerini satan Selman Ayaztekin, “Mallarımız Antalya malı olduğu için biraz pahalıdır. Fiyatların pahalı olması bizi çok etkiliyor, çünkü satış yapamıyoruz, insanlar almıyor. Geliyor, bakıyor, geziyor ama almadan gidiyorlar. Pazara gelenlerin az olmasının tek sebebi fiyatların pahalı olması değil, marketlerdir. Marketler pazarı fiyatlardan daha çok etkiliyor. Zaten insanların aldığı maaş belli, böyle olunca pazardan alışveriş de az oluyor. İki kişi, üç kişi birleşip bir market açıyorlar bu durumda büyük balık küçük balığı yutuyor. Marketler pazarcıları şu anda yavaş yavaş yutuyor” dedi.
Pazarda alışveriş yapan anne kız Suzan Akçetin ve kızı Gönül Eliçe ise fiyatların yeni yılın ve kış ayının gelmesiyle daha da arttığını dile getirerek pazardaki ürünlerin hem taze hem de fiyat olarak pahalı da olsa marketlere bakarak kendileri için daha uygun olduğunu söylediler. Anne kız, “Normalde geçen haftalarda fiyatlar daha uygundu, son iki haftadır pahalı. Aldığımız poşetlerde çok fazla bir şey yok iki-üç parça yeşillik aldık ama verdiğimiz para bir hayli fazla. Biz daha çok pazardan alışveriş yapmayı tercih ediyoruz. Çünkü pazarda kendi elimizle seçme şansımız var. Gözümüzün gördüğünü alıyoruz ama markette öyle bir şansımız yok ve pazara gelen sebze ve meyveler daha taze oluyor” diye konuştu.
Pazara olan ilgisizlikten hiç memnun olmadıklarını söyleyen pazarcı esnafı, “Pazarda esnaf olmak da o kadar kolay değil, sonuçta pazarın da ağır şartları var belediye olsun, dernek olsun” derken her gün bir tezgâhın kapandığını, pazarda hiç siftah yapmadan tezgâhı kapatıp günü bitirenlerin olduğunu dile getirdi. Pazarda en şanslı tezgâh olarak tekstil tezgâhlarını görürüz. Çünkü tekstile ilgi daha yoğundur ama tekstil tezgâhı sahipleri bunun tam tersini söylüyor. Aslında tekstile ilginin yoğun olmadığını, zaten pazarda çok fazla tekstil tezgâhı olduğu için ilgi olsa bile fazla tezgâh olmasından dolayı yine kâr edemediklerini dile getiriyorlar. Pazarda balık tezgâhı sahipleri de balığın fiyatlarının pahalı olmasından şikâyet ediyor. Balık fiyatları artınca balığa olan ilginin azalmasından esnaf şikâyetçi, fiyatların pahalı olmasından da halk şikâyetçi oluyor.
Özellikle mutfağın temel malzemelerinin çok pahalı olduğunu söyleyen, pazar alışverişini yapan Rüya Hanım, “Pazar çok pahalı, özellikle mutfağın temel malzemeleri olan sebze ve meyvelerin yanına yaklaşılmıyor. Ateş pahası resmen. Aslında pazar pahalı ama marketler daha pahalı olduğu için insanlar elindeki az parayla marketten iki parça alacağına pazara gelip üç parça almayı tercih ediyorlar. Bir de pazarın iyi bir yanı var sebze ve meyveleri daha taze alıyoruz ve kendi elimizle seçiyoruz. Yıllardır burada esnaflık yapan, tanıdığımız, kalitesine güvendiğimiz tezgâhlar var. Bu yüzden daha çok pazarı tercih ediyorum” diye ifade etti.