HİMMET KAYA EYLEM BULDU FLORA EVLERİ YIKIM KARARI İSMAİL HAKKI ERTAŞ

 

Yenişehir Mahallesi’nde bulunan Flora Sitesi'nde yıkım arbedesi yaşandı. Ataşehir İlçe Kaymakamlığı talimatı doğrultusunda başlatılan yıkımın sitenin hemen yanında bulunan caminin alan genişletilmesi için yapılacağı belirtildi. Kepçelerin önünde yıkımı engellemeye çalışan ve yıllardır kirasını ödedikleri yerin yıkılmak istenmesine bir anlam vermeyen site sakinleri, "Yıllar sonra bu yıkım neden yapılıyor?" dediler. Öte yandan yıkım kararının olmadığını iddia eden Flora sakinleri, "Yıkım kararını görmek istiyoruz. Bir sorun var ise biz kendimiz yıkarız." ifadelerini kullandılar.  

 

 

 Yenişehir Mahallesi Baraj Yolu Caddesi'nde bulunan Flora Evleri ilçenin en eski ve çevre ilçeler tarafından da bilinen sitenin, sosyal donatı alanı için yıkım kararı alındı. Gerekçe olarak  caminin genişletilmesi gösterilirken site sakinleri, “ Yıllardır sosyal alan olarak kullandığımız bu bölüm için belediyeye kiramızı ödüyorduk. Neden şimdi böyle bir karar alınarak yıkılmak isteniyor? Bu bizlerin yaşam alanlarının ihlal edilmesi demektir” diyerek yıkıma izin vermediler. Kepçelerin önüne arabalarını çekerek barikat kuran Flora sakinleri şu an için yıkımı durdular.

 

BU BİR AYRIŞTIRMA POLİTİKASI MI?

 

 

Konuyla ilgili Ataşehir’de Gündem gazetesine açıklama yapan Flora Evleri Site Yöneticisi Erdal Ceylan, yapılan cami alanının da siteye ait sosyal tesis alanı olduğunu belirterek yıkım kararının insanları ayrıştırmak için uygulamaya alındığını iddia etti. Ceylan: "Burada ağaçlar var ve çocuklar için aletler var. En az 150 çocuk bu alanı faal kullanıyor. Camiye gelen insanların hangisini rahatsız ediyor bu durum?” ifadelerini kullandı.Erdal Ceylan aynı zamanda Cami Derneği’nin aldığı yıkım kararı için resmi kurumlara başvurduklarını ancak hiçbir kurumun kendilerine yeterli açıklamayı yapmadıklarını da belirtti.

 

 

 Site yöneticisi Erdal Ceylan yıkım kararı için şu ifadeleri kullandı:

 

*Bizim daha evvelden terkimiz olan yere bir cami yapılmıştı, Bürokratik nedenlerden dolayı engelleyememiştik. Mahkemeye verdiğimizde de geç kalınmıştı. Zaten o dönemlerde adaletin nasıl intikal ettiği, 2013-2014’lerde malum olduğu için herhangi bir sonuç alamadık. Sosyal tesislerimizi kaybettik. Geriye bir cami yapıldı. Camiye karşı olan insanlar değiliz. Herkes Müslüman. Herkes zaten biliyor. Neyin ne olacağını, caminin nereye yapılacağını, yapılamayacağını bir bir… Sosyal alanın ortasına cami yapılmayacağını herkes biliyor. Cami yapılan kısmı kaybettik.

 

 *Belediyeye ait olan yeşil alan belediyenin kendi neslinin yani yeşil alan olarak bizden kalan ki, belediye bizden kalan alanı terkiniz yani diğer tanıt da bizim terkimiz. Burası da bizim terkimiz.

 

*Biz evlerimizi aldığımızda tesisler yapılmışken çocuk parkı olarak ve yeşil alan olarak kullanılan bir yer. Ağaçlar ve çocuk aletleri var. Başka bir şey yok. Biz de bu arada tabii ecrimisil (belediyeye ödenen kira) de ödüyorduk. 2-3 yıl önce Çevre Bakanlığı tarafından emir geldi ‘artık ödemeyin’ dendi bize. Zaten bunun arkasından da bir şey çıkacağını biz bekledik. Yeşil alan olduğu ve bizim de çocuklar kullandığı için kimse bir şey demeyecek zannettik. 

 

*Kaymakam beyin (İsmail Hakkı Ertaş) emriyle Ataşehir Belediyesi'ne baskı yapıldı. Bizim caminin önünün açılmasını istiyoruz denildi. Camiye ait olan bir yer değil. Tamamen Ataşehir'in tasarrufunda olan bir yer. 

 

 

*Türkiye'de neler olduğunu biliyoruz da sadece Ataşehir bölgesinde böyle yeşile terk edilmiş, siteleri kullandığı  20-30 tane yer var. Hiçbir yerde işlem yapılmıyor. Sadece her işlemi biz görüyoruz. Bunun da artık  herhangi bir açıklaması da yok. Nedenini bilmiyoruz. 

 

*Burada üç yüz elli çocuk yaşıyor. Yüz elli tanesi burayı faal kullanan çocuk. Camiye gelen insanların hangisini rahatsız ediyor bu durum? 

 

 

* Burada cami alanı olarak yüz seksen metrekarelik bir hibe var. Ama sonra o hibe büyütülerek din alanına çevrilebilir olmuş. O zamanki müteahhit firma bunu bilerek yaptırdığını biz düşünüyoruz. Zaten Ümraniye Belediyesi'nden, Ataşehir Belediyesi'ne geçerken bütün planlar yapılmış; işlem bitmiş. Ondan sonra da Ataşehir Belediyesi'yle de biz bunu belli bir yere kadar takibini yaptık. Mahkemelere verdik ama mahkemeleri kaybettik. Daha doğrusu sonuç alamadık. 

 

*Buraya zaten biz alırken bu tesisler yapılmış. Mangal tesisini biz yaptık. 150 bin TL. masraf yaptık. Oradan vazgeçtik. Şimdi çocukların bütün malzemeleri alınacak. Karşımızda bir dernek var. Dernek tamamen uyumsuz.

 

*Müftüye gittik; müftü dernek ne derse onu yapıyor. Kaymakama gittik; kaymakam dernek ne derse o yapıyor. Ben bir şey anlamış değilim. 

 

*Burada amaç  insanları ayrıştırmak. Bu cami ancak cuma ve bayram namazlarında dolan bir camimiz ki; zaten çoğunu biz dolduruyoruz. Camiden bir rahatsızlığımız yok. Her şey yapılsın. Biz yardım edelim. Duvarı mı yapılacak? Ona mı ihtiyaç var? Ama karşımızda bu bize cevap verecek bir şey yok. Ve tamamen onların duvarı yıkılsın. Çocuk parkları gitsin. Bizim önümüz açılsın. Ben bundan iyi niyet sezmiyorum.

 

*Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, elinden geleni yapıyor ama biz baskıları görüyoruz. Yani bir büyük yerden baskı aldığını Kaymakam Bey söylüyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden baskı aldığını söylüyor. Valilikten baskı aldığını söylüyor. İçişleri Bakanından, öyle deniyor bize daha doğrusu. Yani kulaklarımıza duymadık ama bize onların söyledikleri.