Figen Yüksekdağ'ın açıklamaları şöyle:
Sayısız kuşatmanın içerisinde rüzgara karşı yürüyerek bir seçim çalışması yürütmek zorunda kaldık. Geride bıraktığımız 5 ay süresince, 258 sivil yurttaşımız yaşamını yitirdi. Bunların 33'ü çocuktu. Önemli bir bölümü çatışmaların yaşandığı Kürt illerinde idi... Yine bu süreç içerisinde Suruç ve Ankara'da 100'ün üzerinde yurttaşımız yaşamını yitirdi.
7 Haziran'dan bir gerileme olduğu açık. Bunu kapsamlı olarak ele alacağız. Bize düşen değerlendirmeyi yine hassasiyetle yapacağız. Şunu ifade etmeliyim; bu kadar zorlu bir yürüyüş içerisinde bu halklarımızın inadına elde ettiği bir başarıdır.
Bizlere inananlara teşekkür ediyoruz. Bütün yurttaşlarımıza buradan selamlarımızı iletiyoruz. Bu süre içerisinde yitirdiğimiz tüm canlarımızı bir kere daha saygıyla anıyoruz. Ankara katliamında kaybettiğimiz 102 barış gönüllüsünü bu vesileyle bir kez daha anıyoruz. Onların barış isteğini, başarıya ulaştıracağımıza dair söz veriyoruz.
Bütün ittifak güçlerimize, çalışmamızın en önünde yer alan kadınlar ve gençlere yürekten teşekkür ediyoruz. Partimiz umudun, yeni yaşama inancın; 1 Kasım'dan sonra en kararlı muhalefetin merkezi olmaya devam edecek. Bir yine 1 Kasım öncesi dediğimiz gibi; inadına barış, inadına eşitlik, inadına adalet, inadına HDP diyoruz.
 Selahattin Demirtaş'ın açıklamaları şöyle:
Bizler seçmenin ortaya koyduğu iradeye saygılı olduk, herkesten de bunu bekledik. Her oy ayrı ayrı kıymetlidir. Figen hanımın da ifade ettiği gibi adil bir seçim yoktur. Kimse kusura bakmasın; biz hiç kampanya yürütmeden bu oyu aldık. Sadece katliamlara karşı halkımızı, gençleri korumaya çalıştık.
Faşizme ve katliama karşı dik durmayı başardık
(CUMHURİYET)