blog-20

Filiz TOSYALI...

                                               

 Yaşantımızda başka ülkelerden gelmiş gelinler ve damatlar var. Dilleri de evlerimize işyerlerimize gelip yerleşti. Sadece diller mi; gelenekler-görenekler ve yemekler. Yabancı dil bilmek ve konuşmak, o dili kullanmak her zaman bir ayrıcalık kabul edilir. Evlerinde bir kaç dil bilen ebeveynler, akrabalarla yaşayan çocuklardan söz edeceğim. 

 

  Bir kaç dille hayatını devam ettiren çocuklar, bu dilleri konuşmaya başladıklarında dünyaları büyür, gözleri parlar. Yorum yapma kabiliyetleri genişler, esnek olurlar. Algılamaları güçlüdür. Hayatlarını daha rahat geçirebilirler. Dille beraber alınan kültür onları dünyaya dost yapar. Uzlaşmacı ve sevgi dolu bir dünya hayalleri vardır.  Bazı uzmanlar, bir dili öğrendikten sonra diğer dile geçilmeli deseler de bunun zorluklarını bilen ve yaşayan biri olarak bence küçük yaşta dil eğitimlerine başlamak, bir kaç dili ayni anda öğrenmek en iyisidir. Daha sonrası için uzun uğraşlar gerekir.  

 

Belirli bir nesle çok zor metotlarla yabancı diller öğretilmeye çalışıldı. 1960'lı ve 70'li yıllarda dil öğrenmek başlı başına bir uğraştı. Eğitim kurumlarında anaokullarından başlayarak dil öğrenmeyi 2000'li yıllarda eğlenceli metodlarla kolaylaştırdılar. 

 

Yabancı dil öğrenmesine küçük yaşlarda imkan yaratabiliyorsak buna doğduğu anda başlayabiliriz.  Bilmemiz gereken bazı ipuçları bize çok yararlı olacak. Çocuklar ilk altı ay içinde yanında konuşulan dilin sözcüklerini anlayamaz, ama dilden dile geçişleri fark eder. Beyin o diller arasındaki farkları vurguları  algılar. Daha sonraki yaşlarda bunu yapmak o kadar kolay değildir. 6 ay ve bir yaşa kadar olan çocuklar farklı dilleri birbirinden beyinlerindeki hazırlık nedeniyle ayırabilirler. Hangi dil olduğunu bilmese de farklı olduğunu anlayan bir çocuğunuz vardır.  Siz çocuğunuzun iki dili de veya üç dili ya da daha fazlasını öğrenmeye açık olmasını istiyorsanız, onunla anadilinizde  konuşun. Anne veya baba şartlar ne olursa olsun daima kendi dilini konuşarak çocuğunla iletişim kurmalı. Siz karışık diller konuşmaya başlarsanız çocuk da sizinle hangi dili konuşacağına kendisi karar verir. Tabii ki kolayına geleni seçecektir. Konuştuğunuz dil sürekli ayni dil olmalı.  Anne kendi dilini baba kendi dilini konuşmalı. Beraber yaşadığınız aile bireyleri de çocukla hangi dilde iletişim kurmayı düşünüyorsa o dili konuşmalı. Azınlık diller her zaman şanslı yaşar diye düşünmeyin. Siz inatla azınlık dilini öğretmek istiyorsanız o dili konuşmaktan vazgeçmeyin. Baba veya diğer ebeveynler de ana dili olmayan dili bilseler de konuşmazlarsa iyi olur. 

 

İki dilli çocukların bazen konuşmaya geç başladıkları söylenir.  Bu bir araştırma konusudur. Genellikle dört yaşına kadar çocuğun konuşması beklenir. Öyle bir an gelir ki çocuk iki dili de mükemmel konuşmaya başlar. Bir o dili konuşup bir öbür dile geçmeniz onu yanıltmadığı sürece erken de konuşabilir.  Hangi dili kiminle konuşacağını bilsin yeter. Bunu da planlayacak olanlar çocuğa o dilleri öğretecek kişilerdir. Bir çok çocuk günümüzde çok sayıda dili ayni anda öğrenip gelecekteki yaşamına taşır. 

 

Bazen çocuklar iki dili karıştırıyor denir. Bu karıştırma değil, dillerden ödünç alınan sözcüklerdir. Genelde bunu yapan çocukların ebeveynleri, çocukla bazen anadillerinin dışındaki dille de iletişime geçen anne babalardır. İki dili de keyfine göre kullanan, o an hangi dili kullanmak istiyorsa  çocuğa o dille yaklaşan anne ya da babalar çocuğun ödünç sözcüklerle konuşmasına neden olurlar. Baba bazen annenin diliyle çocuğa cevap veriyorsa veya anne ayni şeyi yapıyorsa  bu sorun yaşanabilir. Çocuk diğer dilden ödünç sözcükler alarak kolay konuşmasını tamamlamayı öğrenir. Bunu yapmasını istemiyorsanız, bırakın annesinin dilini anne, babasının dilini baba öğretsin. İki dili de eksizsiz konuşacaktır. Belki de azınlık dilini evde öğrenip, kendi dilini dışarıda sosyal yaşam içinde  öğrenecektir. Yaşadığınız ülkeye göre bunun aksi de olabilir. Çocuğunuzla ileride iletişim kurabilmek için mutlaka kendi dilinizi öğretmelisiniz. Ebeveynin görevi çocuklarına kendi ana dilini öğretmektir. Özellikle buluğ çağındaki iletişim için anadille yaklaşmak çok önemlidir. Duygusal bağ ancak bu şekilde kurulabilir. İnsanın kendini en iyi anlattığı dil anadilidir. Çocuk yaşta öğrenilen diller anadiller olur.