Beş yıldır, Ataşehir’de 0-6 yaş grubu işitme engelli çocuklar ile ailelerine yönelik faaliyetlerde bulunan Türkiye İşitme ve Konuşma Rehabilitasyon Vakfı’nın (TİV) desteğiyle kurulan Sahnede İşaret Var adlı tiyatro grubu, “Kırmızı Başlıklı Kız”ı işaret diliyle Ataşehir Belediyesi Cemal Süreyya Etkinlik Salonu’nda sahneledi. Oyun Türkiye genelinde bugüne kadar on kere sahnelendi.
Ataşehir Belediyesi’nin desteğiyle gerçekleşen tiyatro gösterisinde, Dosteller İşitme Engelliler İlkokulu, Yunus Emre İşitme Engelliler İlkokulu öğrencileri ve Ataşehir’de eğitim alan işitme engeli olan ve olmayan çocuklar bir araya geldi. Ülkemizde ilk kez işitme engellilere yönelik, işaret diliyle sahnelenen oyun sırasında çocukların çok eğlendikleri, oyunun çeşitli bölümlerine katıldıkları görüldü. Oyunun bitiminde sahneye çıkan çocuklar oyuncularla birlikte anı fotoğrafı da çektirdi.
Dosteller İşitme Engelliler İlkokulu 5/A sınıfında okuyan Uğur Seven coşkusunu ve sevincini gazetemizle paylaştı. Uğur daha önce normal tiyatro oyunu izlemiş. İlk kez işaret diliyle sahnelenen bir oyun izlediği için de çok mutlu olduğunu anlatıyor öğretmeni aracılığıyla… Kırmızı Başlıklı Kız rolünü oynayan Sinem Yurduseven, oyunlarını izleyen çocuklardan çok olumlu tepkiler aldıklarını ifade ederek “Sosyal medyada oluşturduğumuz grup aracılığıyla bizi takip ediyorlar. Özellikle bizi oyunumuzu sahnelememiz için okullarına çağırıyorlar. Biz çocukları tiyatroyla tanıştırmak istiyoruz. Yeni sezonda Keloğlan ve Nasrettin Hoca oyunlarından birini de programımıza alacağız” diye konuştu. 10 yıldır tiyatroyla sahneye çıkan Mustafa Dündar da işitme engelli çocukların da işitme sorunu olmayan çocuklar gibi oyuna katıldıklarını söyledi.
“Önemli olan onlara farklılıklarını hissettirmeden birlikte yaşamak”
Türkiye İşitme ve Konuşma Rehabilitasyon Vakfı Genel Sekreteri Melike Şehirli ile oyun sonrası bir görüşme yaptık. Şehirli vakıflarının 5 yıldır ücretsiz olarak hizmet verdiğini belirterek projeyle ilgili açıklamalarda bulundu. Şehirli, her şeyin Sahnede İşaret Var adlı tiyatro grubunun işitme engellilere yönelik tiyatronun eksikliğini görerek, işaret dilini öğrenmesiyle başladığını belirterek “2 yıl kadar önce bir araya geldik, onlara destek verdik. İstanbul dışındaki şehirlerde de sahnelediler bu oyunu. Salonu dolduran çocuklarımız, aralarında -16 yaşında olanlar da var- hayatlarında ilk defa bir tiyatro izlediler. Ve çok keyif aldılar. Bu çok önemli bir projeydi” dedi.
“Önemli olan onlara farklılıklarını hissettirmeden birlikte yaşamak” diyen Şehirli erken yaşta başlanılacak eğitimin öneminin üzerinde de duruyor: “Televizyon programlarına altyazı seçeneği konabilir. Avrupa’da tv kanallarının altyazı seçeneği var. Orada işitme engelliler küçük yaştan itibaren çok iyi eğitiliyor. Okuması da sorun olmuyor. Bizde altyazı da konsa okuma yazmada çok ciddi eksiklik var. Daha yeni yeni erken çocukluk, okul öncesi dönem eğitimi başladı. Bu da sınırlı… TİV’e gelen çocuklar tam gün eğitim alabiliyor. Şu an 140 çocuğumuz var. 140 çocuğun dışındaki 0-6 yaş arasındaki çocukların sadece haftada iki kere 45 dakikalık rehabilitasyon alma hakları var. Bize ulaşırlarsa tam gün olarak sabah kahvaltısını yapar, bireysel konuşma eğitimini alır, öğlen yemeğini yer, düzenlediğiz sosyal ve kültürel etkinliklere katılır.” “İnsanlar bu çocukların işitme engelli olduğuna inanmıyor”
Çocuklarının 22 Mayıs günü Kabataş Lisesi öğrencileriyle birlikte Kabataş Feriye’de sahneye çıkıp; tiyatro yapıp, işaret diliyle çarkı söyleyip, davul çalacağını da ifade eden Şehirli, insanların bu çocukların işitme engelli olduğuna inanmadıklarını da özellikle söylüyor: “İnanamıyorlar, fakat o çocuklar altı aylıktan itibaren bizimle birlikteler ve eğitim alıyorlar. O dönem çok önemli… Önemli olan erken ve çok eğitim. Anaokulundan mezun ettiğimiz çocuklar ya işitme engelliler ilkokuluna ya da normal okullara gidiyor. Bu çocuklarımızı yine tam gün eğitime alıp hafta içinde gördükleri dersleri hafta sonlarında yeniden veriyoruz. Önemli olan ailelere maddi destek olmak değil. Önemli olan çocukları geleceğe hazırlamak, beyinlerini zenginleştirmek. Şu ana kadar 450 çocuğumuz oldu, onları her an takip edip öğretmenleriyle görüşüyoruz. Onlara dimdik durmayı ve farklı olmadıklarını öğrettik. Önemli olan çocukların beynini 7 yaşına gelene o kadar o yaşa uygun özelliklerle doldurmak için uğraşıyoruz. İşiten 7 yaş çocuğuyla aynı zeka seviyesinde olması gerekiyor çocuğumuzun… Bunun için de çok çalışıyoruz” Şehirli son olarak da ısrarla bir vurgu yapıyor: “Engellilere farklı davranmak ve bakmaktan kurtulmalıyız.”